Miss Turkey yarışmasının birincisi bu sene İdil Birgen oldu. Sosyal medyada ise yoğun bir tartışma başladı. Bir çok yorum, görsel, esprili söylem paylaşıldı. En sonunda da konu öyle bir linç duruma geldi ki İdil Birgen sosyal medya yorumlarını kapatmak zorunda kaldı.
Ben konuya “birincilik hak edildi, hak edilmedi, daha güzelleri vardı, ben daha güzelim yorumları” vb gibi yaklaşımların dışından bakmak istiyorum.
Zira konu bir yandan da estetiğe ve güzelliğe genel bakışımızdaki değişimle son derece ilgili.
Estetik, tarih boyunca hem filozofların hem de sanatçıların üzerine derinlemesine düşündüğü bir kavram. Etimolojik kökenini Yunanca ‘duyum’, ‘sezi’ anlamlarına gelen ‘aisthesis’ sözcüğünden alır. Estetik bu bağlamda felsefede duyum ve algı bilgisi teorisi anlamında kullanılmaktadır. Antik Yunan’da, Platon ve Aristoteles estetiği güzellik ve ahlakla ilişkilendirmiş, onu bir uyum ve denge meselesi olarak ele almışlardı. Platon’a göre güzellik, bir ideadır; dolayısıyla kusursuz ve değişmezdir. Aristoteles ise estetiği, sanat eserlerinin içerdiği düzen, oran ve armoniyle açıklar. Yüzyıllar sonra, 18. yüzyılda Immanuel Kant, estetiği öznel bir deneyim olarak görmüş, güzelliğin algılayanın içsel deneyimine bağlı olduğunu öne sürmüştü. Kant’a göre güzellik, haz ve hoşnutluk duygusuyla ilişkilidir.
Immanuel Kant, Salt Aklın Eleştirisi’nin Transcendental Estetik bölümünde, estetiği duyum ve algı öğretisi anlamında kullanmıştır. Yargı gücünün Eleştirisi’nde ise estetik sözcüğünü algısal yetkinlik, güzel ve hoş olanın bilgisi anlamlarında kullanmıştır. Duyum ve algı edimiyle güzellik olgusu arasında çok yakın ve derin bir ilişki mevcuttur. Alexander Baumgarten ‘Aesthetica’ adlı yapıtında, estetiği duyum ya da algı bilgisi anlamlarında teknik bir terim olarak kullanmıştır.
21. YY’da Estetik ve Güzellik
Ancak 21. yüzyıla gelindiğinde, dijital teknolojiler, filtreler, efektler ve yapay zeka (YZ), estetik algımızı derinden etkiledi. Yapay zeka ve dijital filtreler, insanların güzellik algısını yeniden şekillendiren yeni bir estetik boyut sunuyor. Özellikle sosyal medya platformlarında kullanılan yüz filtreleri, güzellik standartlarını yapay bir mükemmelliğe yönlendirmekte. Bu, Kant’ın estetik deneyimin bireyselliği anlayışına ters düşebilecek bir gelişme; çünkü güzellik artık bireysel deneyimden çok, dijital araçlar ve algoritmalar tarafından şekillendirilen standartlara dayalı.
Estetik algıdaki bu dönüşüm, Jean Baudrillard’ın “simülasyon” kavramını da akla getiriyor. Baudrillard’a göre modern toplum, gerçekliğin bir simülasyonunu üretir ve bu simülasyonlar zamanla gerçeğin yerini alır. Bugün yapay zeka ile oluşturulan dijital görüntüler de bir tür simülasyondur. Filtrelenmiş yüzler, “gerçek” güzellikten uzaklaşıp, dijital simülasyonlara dönüşüyor. Böylece, toplumsal güzellik anlayışı, idealize edilmiş bir yapay gerçeklik tarafından belirleniyor. Bu durum, toplumsal estetik algının bir “hipergerçekliğe” kaymasına neden oluyor. Sizde kendinizde test edebilirsiniz bu durumu. Ben dahil eminim ki bir çoğumuz görsel beğenimize çok da uymayan yüz görsellerini artık gözümüzle inceltip daraltıp, uzatıp kısaltıp kendimizce şekillendiriyoruz.
Jawline Estetiği Yapay Zeka’ya da mı Yarıyor?
Jawline estetiği görsel olarak çene hattının belirginleştirilmesi ve yüz hatlarının daha keskin hale getirilmesi için yapılan estetik bir müdahale. Bu estetik işlemde genellikle dolgu maddeleri, yağ enjeksiyonları veya cerrahi müdahaleler kullanılarak çenenin hatları yeniden şekillendiriliyor. Amaç, yüzün daha simetrik ve güçlü bir görünüm kazanmasını sağlamaktır. Jawline estetiği, özellikle son yıllarda Hollywood starları ünlüler başta olmak üzere hem kadınlar hem de erkekler arasında popülerlik kazandı çünkü belirgin bir çene hattı genç, çekici ve dinamik bir yüz yapısının sembolü olarak kabul edilir. İşin ilginç tarafı yapay zekalı fotoğraf düzenlemelerinde de keskin hatların kullanımı öne çıkıyor. Bir diğer önemli noktada da aslında yapay zekanın keskin hatlarla sınavı. Yapay zeka keskin hatlara sahip görsellerden daha iyi öğreniyor. Aslında öğrenmeye devam ediyor demek daha doğru olur çünkü bir çok yapay zekalı görsel tasarım aracı halen özellikle el parmakları gibi detaylarda başarılı sonuçlar vermede gelişimini sürdürüyor. Dolayısıyla yapay zekanın öğreniminde keskin eşgaller son derece büyük önem taşıyor.