Yapay Zeka ile entegre olan dünyamız ve insanlık artık hem yapay zekadan faydalar sağlayıp hem de onu sorgulama yaklaşımlarıyla başbaşa. Mesleğimin teknoloji ile ilgili olması ve işin kulis tarafını bilen birisi olarak bu sorgulama bana göre de her zaman önemli oldu. Yapay zeka avantajları, dezavantajları ve özellikle etik kullanım. Hatta “Yapay zeka büyük düşman mı?” başlığını Gelecek Tasarımcısı kitabımda da konu edindim ve etik geliştirmelerin önemini vurguladım. Teknolojik araçların hem geliştirilmesinde hem de kullanımında “DENGE” yi bulabilmekte yatıyor bu işin formülü. Yapay zekaya, dijital teknolojilere tamamen teslimiyet halinden ziyade bilinçli, farkındalıkla kullanım, sonuçları sorgulayabilme ve hep ” insani” özelliklerimizi devrede tutmayla ilgili.
Milano Moda Haftası ve Prada
Moda ve yapay zeka ilişkisine dair de sektörel faydaları, verimlilik ve yaratıcılık katkıları üzerine uzun zamandır yazılar yazıyorum. Bu konuda ilginç bir gelişmede Milano Moda Haftası’nda yaşandı.
Moda Haftaları tüm hızıyla sürerken ünlü markaların renkler, desenler, dokular, stiller arasında heyecanla kaybolmaya devam ediyoruz. 17-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Milano Moda Haftası’da bu anlamda enerjimizi yükseltti. Moda Haftası kapsamında İlkbahar Yaz Defilesi gerçekleştiren lüks giyim markası Prada koleksiyonunun temsilinin alt metninde teknoloji, algoritmalar, bilgi aşırı yüklemesine ve bunun eleştirisine yer verdi. “Algoritmalar tarafından yönlendiriliyoruz. Bir şeyleri seviyoruz çünkü insanlar bize onları sevmemizi söylüyor” diyen Prada, bu defilenin alternatif bir bakış açısı sunmasını istedi.
Milano’lu tasarımcılar 19 Eylül Perşembe günü, bir koleksiyonun nasıl giyinileceğini belirlemesi gerektiği fikrine meydan okuyarak, bunun yerine bir gardırobu dönüştürebilecek veya sadece tamamlayabilecek bireysel görünümler sundu. Prada, Prada kadınının kendi gücünü yaratması için güncellenmiş unsurlar sunan ve geçmişini gözden geçirme işlevi gören bir koleksiyonla öncülük etti. Yapay zeka ve sosyal medya trendlerinin her hareketi belirlediği bir dünyada, Prada’nın son koleksiyonu bireyselliği savundu.
İlkbahar/Yaz 2025 kadın giyim koleksiyonu, Prada’nın geçmiş dönemlerinin gerçeküstü, bazen de bilimkurgusal bir gözle yeniden yorumlanmasını içeriyordu.
Prada, eş kreatif direktörü Raf Simons ile birlikte, koleksiyonun algoritmalar tarafından aşırı bilgi yüklemesinin yönlendirildiği bir çağda insanlığı bulmayı amaçladığını söyledi. Tasarımcılar podyumda temalar yerine, yarattıkları her bir karakterin güçlü yönlerine odaklanarak bireysel görünümler yarattılar. Simons, “Her bireyi kendi gücü, kendi hikayesi olan bir süper kahraman olarak düşündük” dedi. Bu senaryoda, giysiler “kendinizle ilgili algınızı dönüştürebilir. Prada’nın insani önerisi, yapay zekanın yardımı olmadan kendi gücünüzü yaratmak için bir seçim haline geliyor. Yapay Zeka’yı “araç” modunda bırakabilmek “amaç” haline getirmemek.
Bununla ilgili en önemli vurgulardan birisi de yine kitap imza gününde tanışma şansı yakaladığım Gerd Leonhard’in tespitleri. Teknolojiye Karşı insanlık kitabında Algoritmalara karşı Androitmalarımızı yani bizi biz yapan sezgilerimizi, duygusal zekamızı ve empati yeteneğimizi korumamız gerektiğini vurguluyor. Sınır tanımayan teknolojiler geliştiren insanlığın, bana göre de kendisi ile en büyük sınavı da bu olacak.
